Monte Cassino Cehennemi(Monte Cassino / The Beast Regiment (1963))Monte Cassino savaşlarında yalnızca bir günde, bütün İkinci Dünya Savaşı boyunca Berlin'e atılandan daha çok bomba atıldı.Yalnızca bir gün de, Mütt...(devamı)
Cehennem Krallığı(Reign of Hell (1971))Hitler'in Ceza Alayı; yangın çıkararak, yağmalayarak, ırza geçerek, cinayet işleyerek, arkalarında ölüm ve yıkımdan kanlı bir iz bırakarak Varşova'...(devamı)
SS Generali(S. S. General (1969))Hitler tarafından "son adamına ve son kurşununa kadar savaşmaya" yüreklendirilen Alman askerleri için Stalingrad toplu mezarlık haline gelmişti. Or...(devamı)
O.G.P.U. Hapishanesi(O. G. P. U. Prison (1981))Rusların girilmesi imkansız O.G.P.U. Hapishanesi Rus Topraklarının rahatça görülebildiği bir tepenin zirvesindeydi. Yangın silahlarıyla, otomatik s...(devamı)
Lanetliler Taburu(Legion of the Damned (1953))Bu kitap, korkunç bir yıkımın yazar yaptığı bir insanın gerçek öyküsüdür. Sven Hassel insanlık dışı bir savaşta kaybettiği binlerce arkadaşına verd...(devamı)
Askeri Mahkeme(Court Martial (1979))Porta... Küçük Kardeş... Arcelona ve Lejyoner'in buzlarla kaplı Finlandiya cephesinde soğukla, kurtlarla kıran kırana sürdürdükleri savaşın öyküsüd...(devamı)
Ölümün Kanlı Yolu(The Bloody Road to Death (1977))Onlara, "Moruğun Birliği" diyorlardı. Tüm Alman Ordusu'nun en dövüşken birliği... Cephelerde yaz kış demeden savaşan, siperleri bekleyen en deneyim...(devamı)
Gestapo Karargahı(Assignment Gestapo (1963))"Herkes kendi bildiğince" dedi, Küçük Kardeş göğsünü gererek. Nasılsa öldürmek için buradayız ve her istediğimi yaparım.
Herkesin hoşuna giden bir...(devamı)
Dehşetin Tekerlekleri(Wheels of Terror (1958))"Dehşetin Tekerlekleri" Sven Hassel'in en ünlü ve belki de en güçlü yapıtı...
Hitler'in acımasızca cezalandırdığı 27. Panzer taburunun öyküsü......(devamı)
Paris'i Yakın(Liquidate Paris (1967))Savaş içindeki Avrupa'da cepheden cepheye sürüklenen Sven Hassel'in "ölüm beşlisi", hem Normandiya çıkartmasını hem de Paris'in kurtuluşunu yaşadı....(devamı)
Kehanet Gecesi(Oracle Night (2003))O âna kadar mavi deftere yazmak bana zevkten başka bir şey vermemişti, gitgide yoğunlaşan, çılgınca bir doyum duygusu. Sözcükler kafamdan sanki bir...(devamı)
Son Şeyler Ülkesinde(In the Country of Last Things (1987))"Paul Auster"in yarattığı "Son Şeyler Ülkesi", geniş yığınların evsiz barksız yaşadıkları, hırsızlığın suç sayılmayacak kadar yaygınlaştığı, kendi ...(devamı)
Yükseklik Korkusu(Mr. Vertigo (1994))Her kitabıyla bizi yeniden şaşırtan, her seferinde bambaşka serüvenlerle, bambaşka dünyalarla buluşturan Paul Auster, bu kez de Saint Louis'in arka...(devamı)
Yazı Odasında Yolculuklar(Travels in the Scriptorium (2006))Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirm...(devamı)
New York Üçlemesi(The New York Trilogy (omnibus) (1987))"Sanki Fanshawe son yazdıklarının benim bu konudaki bütün beklentilerimi altüst edeceğini biliyordu. Bunlar, pişmanlık duyan bir adamın sözleri değ...(devamı)
Şans Müziği(The Music of Chance (1990))Paul Auster, günümüz Amerikan romancılığının en büyük ustalarından biri. Şans Müziği, tüm Amerika kıtasına yayılan geniş bir alandan başlayıp Penns...(devamı)
Yanılsamalar Kitabı(The Book of Illusions (2002))Karısıyla iki küçük oğlunu bir uçak kazasında yitiren David Zimmer, yaşayan bir ölüye dönüşmüştür, kederini alkole gömerken günlerini kendine acıya...(devamı)
Foucault Sarkacı(Il Pendolo di Foucault (1988))"Umberto Eco"nun ilk romanı olan "Gülün Adı" gibi, bu ikinci romanı "Foucault Sarkacı" da, bildiğimiz roman türlerinden hiçbirine girmiyor. Belki d...(devamı)
Önceki Günün Adası(L'isola del Giorno Prima (1994))"Önceki Günün Adası", batan bir gemiden kurtulup bir başka gemide "karaya" çıkan "Roberto de la Grive"in öyküsü. On yedinci yüzyılda geçen bu öykü,...(devamı)
Kuzenim Rachel(My Cousin Rachel (1951))Philip, çok küçük yaşta anne ve babasını kaybedince, ailesinden geriye kalan tek yakın akraba olan amca oğlu Ambrosse tarafından büyütülür.
Ambr...(devamı)
Gençlik Bir Daha Ele Geçmez(I'll Never Be Young Again (1932))Onlar gençliğin ruhu büyü gibi saran ateşi içinde havalarda uçan bir çifttiler. Delikanlı canına kıymak üzere sürüklendiği ölüm uçurumunun ucundan ...(devamı)
Alacakaranlık(Twilight (2005))Üç şeyden emindim. Birincisi Edward bir vampirdi. İkincisi, ne kadar baskın olduğunu bilemesem de onun bu vampir yanı kanıma susamıştı. Üçüncüsü is...(devamı)
Bir Mumya ile Küçük Bir Hasbihal"Her sözcük boşluğa bırakılmış bir itici güçtür," diyen Edgar Allan Poe'nun, biri yarım kalmış dokuz öyküsü... (1942'de bulunan "Deniz Feneri" bitm...(devamı)
