menu

Ölüm Fırsat Kollar
Orjinal Adı:
-
Yazar:
Yayınevi:
Yayın Tarihi:
Çevirmen:
-
Grafik Tasarım:
-
Karakterler:
Sizin Puanınız:

Karanlık pencerelere baktım. Herkes uyuyordu. Bir gören olmamasını dileyerek cesedi ve küreği bagajdan çıkarıp mezarlığa taşıdık. Epey bir bel ağrısı çekeceğim kesindi. Eski bir mezarlık olduğu için çok ürkütücüydü. Mezar taşlarının arasında patika yol ya da toprak yol bile yoktu. Yerler çamur olduğu için ayakkabılarımız battı. Uzun mezar taşlarının üzerindeki kelimeler Osmanlıca’ydı. Taşların tepelerinde kavuklar, külahlar vardı. Kimisi solmuş kimisi çatlamıştı. Rüzgâr uğulduyor, asırlık ağaçlar, selviler ürkütücü sesler çıkarıyordu. Mahallenin ortasında kalmış bu mezarlığın her köşesi karanlıktı ve bir tehlikenin gizlendiği izlenimini veriyordu. Serdar haklıydı. Zamanın olmadığı bu eski unutulmuş mezarlık, yaşadığımız hayatların ne kadar boş ve anlamsız olduğunu çok iyi anlatıyordu. Ama şu anda hayatı sorgulayacak durumda değildik, önce şu mevtadan kurtulmamız gerekiyordu.
 
Eskilerden kalma bir hesaplaşmanın ortasına düşen Başkomiser Galip bu kez çözümü rüyalarında mı bulacak?




Yorum yaz
mode_edit