Kültler arasına girebilecek bir roman! Kimi yerini çok zor okudum, kimi yerini okuyamadım atladım. Okurken insanı bu denli zorlayabiliyor. Bunun dışında "otomatik portakal"ı izlerkenki duygularımla aynıydı. Karşılaştırmak ne kadar doğru bilemiyorum ama onda da aynen, hem devam etmenizi söyleyen bir ses var içinizde hem de artık midenizin kaldıramayacağı yanlar. Ama bunun dışında insanı sarsıyor. Albümler, yeni açılan mekanlar, markalar, markalar, markalar... Şaaşalı bir dünyanın içinde, sosyapat boyutunda bir adam..
AMERİKAN SAPIĞI
Bret Easton Ellis
Genç,eğitimli,varlıklı bir aileden gelen ve New York’ta bir finans şirketinde çalışan Patrick Bateman’ın dünyaya,yaşama,insanlara-ve tabii kendine-şizofrenik bakışını okuyoruz,Amerikan Sapığı’nda.
Şatafat ile sefaletin yan yana,iç içe olduğu New York’da yaşamakta kahramanımız.Ailesi,eğitimi ve statüsünün sağladıklarıyla tüketim toplumunun kalıplarını içselleştirip özümsemiş,marka takıntısı had safhada.Paranın satın alabileceği meta’nın en iylerini satın alıp tüketebiliyor ancak,Bateman’ı tatmin eden salt tüketmek değil,yok etmek.Bateman ancak yok ederek ulaşabiliyor tatmine.
Faşizmin kaynaklarına bir bakış açısı sunuyor bize,Bret Easton.İçsel faşizm’e yöneltiyor büyütecini.Daha yüksek statüye sahip olduğunu düşündüklerine yaltaklanan,köpekleşen bir Bateman var karşımızda.Ne denli yüksek bir statüye sahip olduğunu kanıtlamak için sık sık Donald Trump ile dostluğu olduğunu,Donald Trump’un partilerine davet edildiğini duyuruyor sık sık muhataplarına.Popüler –in mi diyorlar- restaurantlarda rezervasyon yaptırabilmek için şaklabanlıklar yapan bir kişilik.Dünyası,üst statülerde yer alan birisi olduğuna muhataplarını ve kendisini inandırmak üzerine kurulu.
Daha alt statüde yer aldıklarına inandığı kişilere karşı ise alabildiğine zalim Bateman.Kaybedenlere,dilencilere,taksi şoförlerine,fahişelere,hatta bayan arkadaşlarına acımasız işkence ve ölümler sunuyor.Ve ancak böyle orgazm olabiliyor.
Zihnin kurguladıkları ile yaşananlar birbirine karışıyor Bateman’ın dünyasında.Ve okuyanları düşündürüyor,faşizmin kaynaklarını aramaya nereden başlamalı?
Not;Bu yazıda faşizm terimi, siyaset bilimindeki klasik tanımlama doğrultusunda kullanılmamıştır.Faşizm;insana,topluma gizemli erekler yükleyen,toplumu tüm kurumlarıyla biçimlendirme ve yönlendirmeyi amaçlayan faşist,teokrat,sosyalist vb.tüm totaliter düşünce biçimlerini tanımlamak için kullanılmıştır